Eskrim Blog

Geçmişte Kazanılan Zaferlere İlgi Gün Geçtikçe Azalıyor – Ildar Mavlyutov ile Röportaj

Ildar Mavlyutov ile Röportaj

18 Ekim 2019 tarihinde Rusya Eskrim Federasyonu Tatyana Kolchanova tarafından Ildar Mavlyutov ile yapılan bu güzel röportajı yayınlamıştır. Ildar Mavlyutov, Inna Deriglazova’nın antrenörü, Rusya’nın büyük antrenörlerinden biridir. Inna ise altı kez Eskrim Dünya Şampiyonu, 2016 Olimpiyat Şampiyonu ve en etkili Olimpik flörecilerden biridir.

Dünyanın en iyi sporcu ve antrenörlerinden öğrenmek her zaman büyüleyicidir ve Ildar Mavlytov ve Inna Deriglazova kesinlikle dünyanın en iyilerinden olduklarını kanıtlamışlardır. Deriglazova bazı kimseler tarafından ‘Eskrimin Tanrıçası’ olarak nitelendirilir. Her ikisi de II. Dünya Savaşı esnasında ünlenen Kursk’un yakınında bulunan ve küçük bir şehir olan Kurcharov’da yaşamaktadır. Kurchatov, yaklaşık kırk bin nüfusu olan çok küçük bir şehirdir. Ancak bu küçük şehir Ildar Mavlyutov tarafından yetiştirilen çok sayıda Dünya ve Avrupa flöre eskrim şampiyonuna ev sahipliği yapmaktadır. En iyi öğrencisi Inna Deriglazova üzerinden, antrenman ve motivasyon hakkında fikir verdiği bu röportajı kesinlikle okumaya değerdir.

Bir süre önce Deriglazova ile yapılmış olan ve karakterini yansıtan bir röportajı tercüme ettik.  Şimdi ünlü antrenörünün merceğinden karakteri hakkında bilgi edinmek daha da ilgi çekici olacaktır. Ildar Mavlyutov açısından bu hususa tutulmuş olan merceği Türkçe versiyonu ile sizlere sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Çeviriyi mümkün olabildiğince doğru yapmaya çalıştık.

***

Temmuz 2019’da Kurchatov’lu eskrimci Inna Deriglazova ve antrenörü Ildar Mavlyutov, Budapeşte’deki Eskrim Dünya Şampiyonası’nda bir kez daha zafere ulaştı. 2015’te Moskova’da düzenlenen Eskrim Dünya Şampiyonası’nda, Inna ferdi müsabakalarda ilk kez podyumun zirvesine tırmandı. Bir yıl sonra 2016’da Rio de Janeiro’daki Olimpiyat Oyunlarında yine zafere ulaştı. 2017 yılında Leipzig’de düzenlenen Eskrim Dünya Şampiyonasu ve bu yıl Macaristan’daki zaferleriyle, dünyanın en üst düzey eskrimcilerinden biri olduğunu tekrar kanıtladı.

Macaristan’da, ferdi müsabakalar finalinde Fransız eskrimci Pauline Ranvier’e karşı açık ara farkla galip geldi. Takım müsabakalarında ise bir önceki Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu İtalyan eskrimci Elisa di Francisca ile karşılaştı.

Ayrıca Olimpiyatlarda kadın flöre ferdi müsabakalarında, SSCB’de dahil olmak üzere Rusyanın sadece 2 defa altın madalya aldığına dikkat çekmek gerekir. 1968’deki Olimpiyat oyunlarında Minsk’ten Elena Belova tarafından ve şimdi de Inna Deriglazova tarafından Rusya bayrağı altında kazanılmıştır.

Kursk bölgesinin eskrimde en iyi sonuçları elde etmiş olan eşsiz bir eskrimci doğurduğunu rahatça söyleyebiliriz. Geriye dönüp baktığımızda, aynı antrenör tarafından yetiştirilmiş birçok başarılı eskrimci olduğunu görebilirsiniz. Bu durum da sadece Inna Deriglazova’nın şaşırtıcı yetenekleri hakkında değil, aynı zamanda antrenörünün de olağanüstü yetenekleri hakkında konuşmamız gerektiği anlamına gelmektedir. Budapeşte’den döndükten sonra Ildar Masalimovich ile sadece Inna hakkında değil, aynı zamanda eskrimdeki muazzam mirası hakkında görüştük.

KOLCHANOVA – Avrupa Eskrim Şampiyonası’nda öğrencilerinizin zaferlerini hatırlıyorum. 2006 yılında Yana Ruzavina Türkiye’de, 2007 yılında Evgenia Lamonova Belçika’da ve 2008’de Rus Milli Takımı’nın bir üyesi olarak Pekin Olimpiyatları’nda şampiyon oldular. Çin’deki Olimpiyat Oyunlarından sonra,  öğrencilerinizden üçü – Ruzavina, Lamonova ve genç Inna Deriglazova, hepsi aynı anda doğum izni aldılar. İki başarılı ve bir genç ve yetenekli sporcunun aniden bu şekilde spor kariyerine ara vermesi bir antrenör için ne anlama gelmektedir?

MAVLYUTOV – Evet, bu zamanlar bir antrenör için kolay olmuyor. Ama birlikte uzun zamandır çalıştığım başka sporcularım da vardı. Bu sporcularım arasında bulunan Yulia Biryukova ve Katya Kozhikina Rus Milli Takımı ile birlikte üst üste Dünya madalyası kazandı. 2009’da Deriglazova’nın yokluğunda Katya, Gençler Dünya Şampiyonu oldu. Ayrıca daha sonra 2017 Dünya Şampiyonası’nda ferdi müsabakalarda altın madalya kazanan ve 2019 Dünya Şampiyonasında bronz madalya kazanan Dmitry Zherebchenko da var. Aynı zamanda, Yıldızlar Dünya Şampiyonasında altın madalya kazanan Kristina Samsonova ile de çalışmaya başlamıştım. Deriglazova’ya gelince, bu süre zarfında antrenmanlarına devam etti. Doğumundan iki hafta önce ona ‘Yeter. Artık bebeğinizi düşünmenin zamanı geldi’ dedim. Doğumundan önceki son aylarda, genellikle el teknikleri ve silah kontrolü üzerine çalıştık.

KOLCHANOVA – Peki doğumdan sonra Yana ve Zhenya’nın eskrim kariyerleri nasıl devam etti?

MAVLYUTOV – Yana Ruzavina 2010 yılında Rusya Şampiyonasında gümüş madalya kazandı. Evgenia Lamonova ise tekrar Rus Milli Takımına girdi ve 2010 yılında Avrupa Şampiyonasında madalya kazandı. Daha sonra 2011 yılında Rus milli takımının üyesi olarak İtalya’da Dünya Şampiyonu oldu.

Yana Ruzavina o kadar şanslı değildi. Antrenman kampında basketbol oynarken sakatlandı ve çapraz bağı yırtıldı. Uzun bir süre antrenmanlarına devam edemedi. Tekrar antrenmanlara başladığında ise maalesef artık Milli Takım’a girecek düzeyde değildi. Eugenia Lamonova, 2012’de Londra’daki Olimpiyatlar için takıma girmeyeceği netleştiğinde spor kariyerini noktaladı ve ikinci çocuğunu doğurdu. Ancak spor kariyerini noktalamadan önce 2011’de Lamonova, Deriglazova ile birlikte takımın üyesi olarak Dünya Şampiyonları oldu. Inna ise, 2010 yılında spora döndükten sonra Gençler Dünya Şampiyonası oldu ve ayrıca Büyükler Milli takımına girdi. Büyükler milli takımı ile birlikte Avrupa Şampiyonasında üçüncü oldu.

KOLCHANOVA – Bu üç sporcunuzu karşılaştıracak olsaydınız, birbirlerinden hangi özellikleri farklıydı?

MAVLYUTOV – Öncelikle, hepsi yetenekli ve çalışkan sporcular, ancak Deriglazova durmadan çalışması yönü ile ayrılabilir. Kolayca antrene edilebilir biri, tüm görevleri titizlikle yerine getirir, zafere aç ve her zaman birinci olmayı ister. Başarıya karşı olan bu açlığı, en yüksek sonuca ulaşmak için kendini motive etmesine yardımcı oluyor. Çok erken yaşta, büyük hedeflerine ulaşabilmesi için diğerlerinden daha fazla çalışması gerektiğini fark etti.

Spor kariyerinin başlarında bu açlık, Inna’yı nerede duracağı, yeniden yapılandırması gerekliliği ve düşünmesi hususlarında engelliyordu. Bu durum da onun hazırlıksız atak yapmasına ve zararına olmasına sebebiyet veriyordu. Hatta dışardan onu izleyen uzmanlardan birinin, antrenörünün onu kordonundan tutması ve hazırlıksız bir şekilde acele atak yapmaması gerektiğini söylediğini hatırlıyorum. Ama zamanla bu durumu değiştirdi.

KOLCHANOVA – Sporcuların psikolojisi açısından, anı yakalayabilmeyi ve rakibe kendi oynunu kabul ettirebilmeyi öğrenebilmesi için antrenörün neler yapması gerekir?

MAVLYUTOV – Yapılması gereken özel bir şey yok. Sabırla ve sürekli olarak çalışmak gerekir. Bu kadar. Inna ile çalışmak çok kolay, çünkü o zaten çok çalışkan birisi. Günde iki kez özel bir ders alması gerektiğini söylediğimde bunu isteyerek yapıyor. Yani, okul tatillerinde ve çalışmaları araya girdiğinde. Antrenörü ne kadar ihtiyacı olduğunu söylerse o kadar antrenman yapmaya hazır birisi. Bu durum, yoğun bir antrenman süreci gerektiğinde hazır olması anlamına gelmektedir.

Inna, her bilgiyi anında kapan nadir sporculardan birisi. Bireysel derslerde ona tekniği ve taktiği göstermenizin hemen akabinde pistte antrenman maçlarında ve daha önemlisi müsabakalarda uygulayabiliyor. Bu yeteneğiyle beni her zaman şaşırtmıştır.

Bugünlerde onu eskisinden daha fazla eleştiriyorum. Bana göre, bildiklerini yeterince uygulamıyor. Daha genç ve henüz tekniği oturmamışken bile, taktikleri anında müsabakalara transfer edebiliyordu. Tekniği tam anlamıyla oturmuş olmasına rağmen uzun zamandır müsabakalarda bunu yapmadı. Bu yapması aslında paha biçilemez bir değerdir. Deriglazova’nın bir diğer paha biçilemez özelliği ise, genç yaşlarından itibaren, stratejisini rakiplerinden önce beklenmedik bir şekilde nasıl değiştirmesi gerektiğini bilmesiydi. Şimdi de bu özelliğini koruyor, fakat o genç yaşta bunu yapabiliyor olması gerçekten çok şaşırtıcı ve olağanüstü bir durumdu. Görünüşe göre farklı bir bilgeliğe sahipti ve bunu piste yansıtabiliyordu.

Aynı zamanda Inna’nın eskrimi çok güzeldi. Usta bir şekilde, durumu analiz eder ve pistte ona göre hareket ederdi. Kursk bölgesindeki tüm sporcuların, klasik bir eskrim tarzı vardır. Buna özellikle dikkat ediyoruz, çünkü iyi bir sporcunun bu klasik tekniklerle daha başarılı olacağını düşünüyoruz.  Diğer antrenörlerim ve ben eskrimciler üzerinde gördüğümüz kadarıyla bu hususu destekliyoruz.

KOLCHANOVA – Rio de Janeiro Olimpiyatlarına döndüğümüzde, altın madalya kazanmak planınızın bir parçası mıydı? Inna’yı çok iyi tanıyorsunuz, altın madalya kazanacağını düşünüyor muydunuz, yoksa sadece sporcunuzun iyi eskrim yapmasını mı hedefliyordunuz?

MAVLYUTOV – Özellikle Olimpiyatlarda, şampiyonluk hakkında hiç konuşmadık. Çok çalıştığımız ve bu çalışmanın boşa harcanmaması gerektiğinden bahsettik. Endişelerimizden ama rakiplerimizin de aynı endişeye sahip olduğundan ve neden onlardan daha fazla endişeye sahip olalım ki? Düşüncesi üzerine konuştuk. Ne olursa olsun ortak hareket etmemiz gerektiğinden bahsettik ve tabi ki bu bakış açısı büyük bir rol oynadı.

Inna bazen çöker. Kontrolünü kaybeder. Fakat, Dünya Şampiyonası veya Olimpiyat Oyunları gibi önemli müsabakalarda, konsantre olmak ve kendini kontrol altında tutmak için elinden geldiğince çok çaba harcıyor.

Kazandığımız müsabakaları hatırlamıyorum ama olağanüstü gelişen durumları hatırlıyorum. Bu gibi durumlar, hem benim hem de Inna’nın gelecek için ders çıkarabilmemiz için analiz etmemiz gereken durumlardı.

Böyle bir durum, Leipzig’de müsabakanın erken bir tablosunda Macar Kreiss Fanny ile oynarken yaşandı. Geriye düşmüştü. Biraz gevşediğini fark ettim, çünkü genellikle Kreiss’i rahat bir şekilde yenebiliyordu. Maça yeterince odaklanmadığını gördüm. 4-5 sayı gerideyken iki veya üç kez başarılı aksiyonlar gerçekleştiremedi. Maçın son anlarında, maçın bitmesine saniyeler kala 14-11 gerideydi. Yine de kendini toplarlayıp beni dinleyebilmeyi başardı. Kendini antrenörünün verdiği taktikleri uygulayabilecek konuma getirdi ve bu da ona yardımcı oldu. Kendinizi yönetmeyi bilmek ve olağanüstü durumlarda antrenörüne kulak verebilmek gerçekten değerli bir niteliktir.

KOLCHANOVA – Inna’nın size kulak verebildiğinizi söylediniz. Bu gerçekten büyük bir artı…

MAVLYUTOV – Evet, kesinlikle. Ayrıca önemli müsabakalarda olağanüstü durumlarda bana kulak verebildiğini vurgulamak istiyorum.

KOLCHANOVA – Bilindiği üzere ana rakipleriniz İtalyan eskrimcilerdir. Özel derslerinizde ve antrenmanlarınızda İtalyanlara karşı mücadele için belirli stratejiler üzerine çalışıyor musunuz? 

MAVLYUTOV – Dürüst olmak gerekirse, sporcularımla belirli eskrimcilere karşı çok nadiren çalışıyorum. Sol elini veya sağ elini kullanan sporculara karşı çok özel teknikler üzerine çalışıyoruz. Flöreyi sağ veya sol eli ile kullanan kişilere karşı eskrim yaparken kolaylık sağlayabilecek teknikler üzerine çalışıyoruz.

KOLCHANOVA – Son zamanlarda Inna, en kritik maçlarda sıklıkla İtalyan Elisa Di Francisca’ya karşı yarışıyor. Öfkeli, motive ve çoğu zaman pistte agresif tavırlar sergileyen birisi.

MAVLYUTOV – Şunu belirtmem gerekir ki Elisa Olimpiyat ve defaatle Dünya Şampiyonu olan harika bir eskrimci.

KOLCHANOVA – Ve pist üzerinde sizi çileden çıkabilen bir rakip. Böyle bir rakibe karşı nasıl bir tutum sergilenmesi gerekir?

MAVLYUTOV – Inna bu durumu Dünya Şampiyonasında başarılı bir şekilde yönetti. Deriglazova’nın bir diğer ayırt edici bir özelliği, her zaman kurallara göre eskrim yapan bir sporcu olmasıdır. Kuralların ihlal edilmesinden nefret eder. Bu durum onu kızdırır. Maske ile veya silahsız el ile kapama yapılması bu durumlara örnek gösterilebilir. İtalyanlar maalesef bunları çok fazla yapmaktadır.

Lamonova çeyrek finale yükselemediği 2007 Dünya Kupası’nı asla unutmayacağım. Çünkü iyi bir eskrimci olan İtalyan Giovanna Trillini sürekli olarak geçerli hedefi maskesiyle kapatıyordu ve hakem onu sadece bir kez cezalandırdı. Inna bu tür durumlardan çok rahatsız oluyor. Bunun bir hile olduğuna inanıyor ve sporda hileye yer olmadığı onun prensibidir. Budapeşte’deki Dünya Şampiyonasında Di Francisca’nın bu hatası nedeniyle kartla cezalandırılması iyi bir şeydi. Tamamen psikolojik bir durumdu. Rakibi hatasından dolayı cezalandırıldı ve Inna tatmin olup, mücade etmeye devam etti ve sonunda başarılı oldu. Müsabaka kurallara uygun bir biçimde seyretti ve bu durum duygusal açıdan onu toparlanmaya teşvik etti. Genel anlamda, Inna herhangi bir rakiple eskrim yapmaya hazırdır. Onun çileden çıkmasına ve soğukkanlılığını yitirmesine sadece dürüst davranılmaması neden olabilir. Kurallara uyulduğu takdirde, mücadeleye her daim hazırdır ve mücadelede çok güçlüdür.

KOLCHANOVA – Inna günlük yaşamında da kurallara uyan birisi midir?

MAVLYUTOV – Evet ve bazen bu durum onu rahatsız ediyor. Kendisi kurallara uyuyor ve diğerlerinden de aynı şekilde davranmasını bekliyor. Küçükken, bu hususlar hakkında sessiz kalırdı. Gördüğü haksızlıklar karşısında sessiz kalır ve katlanırdı. Fakat şu an sessiz kalmıyor ve dile getiriyor. Dile getiriyor çünkü artık o bir şampiyon.

KOLCHANOVA – Inna’nın kızı Diana da dahil olmak üzere bir ailesi var. Eskrimin ötesinde gelecek hakkında ne düşünüyor? Yoksa şu an için aklı sadece spor yapmakta mı?

MAVLYUTOV – Şu an için ana odağı spor. Ama kızı ve kocası, babası ve annesi, kız kardeşi ve diğer akrabalarını, kısaca ailesini gerçekten seviyor. O bir aile kadını. Dışarı çıkmayı sevmiyor. Aksine, uzun süre evden ayrı kalması gerektiğinde çok üzülüyor. Bu durum onun antrenman sürecine de yansıyor. Ailesinden uzakta olduğumzda endişeli ve sinirli şekilde hareket etmeye başlıyor. Bu nedenle, mümkün olduğunca kendi şehrimizde antrenmanlarımıza devam etmeye çalışıyoruz.

KOLCHANOVA – Bazı sporcular uzun süre kariyerlerini devam ettirebilse de, bazıları kariyerlerini uzun süre devam ettirememektelerdir. Sizce Inna eskrimini bu seviyede ne kadar devam ettirebilecek?

MAVLYUTOV – Bu husus herkeste farklı gelişmektedir. Di Francisca otuz yedi yaşında. Harika bir eskrimci olan İtalyan Valentina Vezzali 42 yaşına kadar yüksek seviyede performansını korudu ve madalyalar kazanmaya devam etti. Bu kişiler özverilerinden dolayı örnek aldığımız rakipler. Vezzali’nin eskriminin büyük bir hayranı olmasam da şampiyon olmak onun için de her zaman itici bir güç olmuştur. Stratejisi, rakiplerinin yaptığı hatalardan faydalanmak üzerine kuruluydu. Fakat kazanma arzusu, takdire şayandı.

KOLCHANOVA – Sizce Inna iyi bir antrenör olacak mı?

MAVLYUTOV – Cevaplaması zor bir soru. Bir insanı iyi bir antrenör yapan nedir? İyi bir antrenör olabilmek, başkalarına neler yapabileceklerini öğretmeyi istemenizle olur. Bu aşama Inna, zihnini sadece sporcu olarak yeni müsabakalara yöneltmiş durumda. En önemlisi ise şüphesiz Tokyo’da düzenlenecek olan Olimpiyatlar. Orada başarılı bir performans sergilemesini istiyorum. Başarmasını engelleyebilecek tek şey, sporcunun dengelerini bozabilecek olan aşırı kazanma arzusu. Bu durumu önlemek için antrenörün görevi, onu bu düşünceden çıkarabilmek ve bunun yerine doğru form ve doğru ruh haline getirebilmektir. Sporcunun görevi ise her koşulda kendini kontrol edebilmesidir.

KOLCHANOVA – Neden kadın eskrimcileriniz en iyi sonuçları elde ediyor? Dmitry Zherebchenko örneğinde görüldüğü gibi, birlikte çalıştığınız erkek sporcuları da üste seviyeye taşıyabiliyorsunuz.

MAVLYUTOV – 1983 yılında antrenör olarak Kurchatov’a gelmeden önce kadınların flöre sporcularımla daha fazla başarı elde ettim. Antrenörlük kariyerime yetenekli genç kadın sporcularımın olduğu Kaluga’da başladım. Kurchatov’da, kız öğrencilerin ritmik jimnastik gibi genellikle kadınlar tarafından yapılan sporlara başlayabileceği spor okulları yoktu. Genel anlamda, bu tarz sporlar hobi olarak yapılıyordu. Sınıfta eskrim branşı (özellikle kadın flöre) başlatacağımı duyurduğumda, yaklaşık altmış kız öğrenci etrafımda toplandı. Bu da seçim yapabileceğim bir olanak sağladı.

KOLCHANOVA – Inna yedi yaşından itibaren önce Inna Lidia Safiullina ile sonrasında da Elena Kozhikina ile çalıştı. Tam olarak dikkatinizi nasıl çekti?

MAVLYUTOV – Inna benimle çalışmaya başladığında, zaten spor okulumuzda sorunsuz bir biçimde çalışan bir sistem kurmuştum. Kaluga’dan öğrencim olan Safiullina çocuklara temel eskrim hareketlerini öğretmek üzerine çalışıyordu. Sonrasında Smolensk Beden Eğitimi Enstitüsü mezunu olan Lena Kozhikina’yı bizimle çalışması için davet ettim. Ona çalışma sistemini, nasıl ders verileceğini, antrenörün temellerini, teknik ve taktik açıdan antrenörlük becerilerinin nasıl kullanılması gerektiğini ve tüm bu bilgileri çocuklara nasıl aktarabileceğini öğrettim.

Bu iki kadın çalışma arkadaşımla, ilk iki veya üç yıl boyunca çocuklarla çalışmaları ve sonra yetenekli olanları bana transfer etmeleri konusunda anlaştık. Onlar bana inandılar, onları yüz üstü bırakmayacağımı biliyorlardı. Ve ben de onları hayal kırıklığına uğratmadım. Şu an onları Rusya Onurlu Antrenörleri arasında görmekten gurur duyuyorum.[not – Rusya Onurlu Antrenörü mertebesi, sporcuların önemli uluslararası müsabakalarda madalya elde eden antrenörlere verilen Rusya’daki en yüksek antrenörlük mertebesidir]. Inna benimle çalışmaya başlamadan önce, bir yıl boyunca Lydia, bana sürekli Inna’dan bahsediyordu ve onunla çalışmamı istedi. Bir süre sonra Inna on yaşındayken onu derse aldım ve fırsat bulduğumda onunla çalışmaya başladım.

Kurmuş olduğum sistemde sporcularla on yaşından itibaren çalışmaya başlıyorum. Daha küçük yaşları kabul etmiyorum. Bu durum tamamen psikolojik bir durum.

KOLCHANOVA – Peki Neden?

MAVLYUTOV – Uzun bir süre bu husus üzerine düşündüm. Ancak yakın bir tarihte nedenini anlayabildim. Konu teknik ve pist üzerindeki duruş olduğunda sporcudan çok fazla şey talep ediyorum. Özellikle klasik tekniği uygulamasını.

Bir sporcu nasıl savunma veya saldırı yapması gerektiğini düşünmeden verilen komutu kendisine düstur edindiği zaman başarıyı yakalamaktadır. Buna kesin şekilde kanaat getirdim ve zaman içerisinde de böyle işlediğini gözlemledim. Teknik yeterli olmadığında, taktiği üst düzey bir şekilde işleyebilse de, hedefi ıskalayabiliyor. Bu durum yaşandığında, eskrimci ana mantığın dışına çıkar. Bir sonraki aksiyonda taktiği uygulamak istediğinde, daha sade ve basit biçimde uygular. Bu aşamada da eskrimi neye dönüşür? Ya hazırlık yapmadan acele bir şekilde atak yapar, ya da kontra atak yapar. Bu yolun sonu başarıya çıkmaz.

KOLCHANOVA – Size ve seçkin sporcunuz Inna Deriglazova’ya Tokyo Olimpiyat Oyunlarında başarılar diliyorum!

MAVLYUTOV – Bunlara ek olarak, hayatımdan çok memnunum. Mutlu bir insanım, hayat bana şimdiden birçok ödül verdi. Sporcularım Olimpiyat Oyunlarında iki Altın ve iki Gümüş madalya kazandılar. Son üç Olimpiyattaki sonuçlarla gurur duyuyorum. Yeni bir madalya kazanamasak bile, eskrim hayatım boyunca iyi işler yaptığımı biliyor olacağım.

Öte yandan, gelecekte yine başarılı sonuçlar kazanabilmek için çaba göstermeye devam edeceğiz, çünkü geçmiş başarılarımın üzerine asla düşünmem. Çünkü geçmişte kazanılan zaferlere karşı ilgi gün geçtikçe azalmaktadır.

***

Bu inanılmaz röportaj için Rusya Eskrim Federasyonu’na, Tatyana Kolchanova’ya ve İldar Mavlyutov’a tekrar teşekkür ederiz!

Rusya Eskrim Federasyonu’ndan tercüme edilmiştir

Bu inanılmaz röportaj için Rusya Eskrim Federasyonu’na, Tatyana Kolchanova’ya ve İldar Mavlyutov’a teşekkürler! 
Alıntılar için Kaynak:Academy Of Fencing Masters
Yazar: Irina Chirashnya

Düzenleyen: Recep Koç
Çeviri: Abdussamet Arslan
Orjinal Makale yazarı: Tatyana Kolchanova
Makalenin orjinalini bu  bağlantıda bulabilirsiniz.

Geçmişte Kazanılan Zaferlere İlgi Gün Geçtikçe Azalıyor – Ildar Mavlyutov ile Röportaj

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön